Floortime, otizm spektrum bozukluğu, down sendromu, dil ve konuşma bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite, gelişimsel gerilikler, duygusal ve dürtüsel sorunları olan çocuklar ve onların aileleri için geliştirilmiş bir programdır.
Çocuk psikiyatristi Dr. Stanley Greenspan’ın “yerde oyun” adını verdiği bu yaklaşımın temel hedefi; ebeveynlerin çocuklarını tanıyıp onlar ile doğru iletişim kurabilmelerini sağlamak ve günlük yaşamda karşılarına çıkan kısıtlılıklarla baş edebilmelerini kolaylaştırmaktır.
Çocuğun duyu, dil ve motor becerisinin değerlendirilip kısıtlılıkları belirlenir ve çocuğu daha iyi bir gelişim seviyesine taşımayı hedefler. Floortime yönteminin temelinde çocuğun liderliğinde ilerlemek, onu izlemek ve ona ayak uydurmak vardır. Çünkü çocuk seçimleriyle bizlere ihtiyaçları ve kaçındığı durumlar hakkında bilgi verir. Aynı zamanda onun liderliğinde başlayıp sürdürülen etkinliklerde çocuğun daha çok keyif aldığı ve daha fazla gelişim zinciri kurduğu gözlenmiştir.
DIR MODELİ NEDİR?
DIR modeli DIR Floortime tekniğinin yapı taşlarından biridir. DIR modeli ile çocuğu detaylı değerlendirme ve bir müdahale programı geliştirilmesi sağlanır. Temel hedefi ise çocuğun sosyal, duygusal ve düşünsel becerilerinin temellerini sağlam atmaktır.
D (Development) Gelişimsel Bölüm:
Gelişimsel bölümde altı tane fonksiyonel duygusal gelişim basamağı vardır. Çocuk bu basamaklara göre değerlendirilir ve gelişimsel olarak hangi basamakta olduğunu görmemizi sağlar:
- Regülasyon ve dikkat
- Birliktelik sağlama
- İki yönlü iletişim sağlama
- Kompleks sosyal problemleri çözme ve davranışların organizasyonu
- Düşüncelerin temsil edilmesi
- Soyut düşünme
I (Individual Differences) Bireysel Farklılıklar Bölümü:
Her çocuğun duygusal açıdan çevresinden aldığı uyaranları işlemesi farklıdır. Bir çocuk seslere karşı hipersensitif veya hiposensitif olabilir. Bu bölümde çocuğun duyusal olarak çevresine nasıl dönüt verdiğine bakılır ve bunları göz önünde bulundurarak çalışma programı hazırlanır.
R (Relationship Based) İlişki Temelli Bölüm:
Eğitmenlerin ve ebeveynlerin, çocuğun duygu durumu, gelişimsel seviyesi ve birey farklılıklarına göre çocukla iletişime geçmesidir. Kurulan bu etkileşimle çocuk zamanla fonksiyonel ve duygusal gelişimde mesafe kat etmeye başlar.
FLOORTIME’IN HEDEFİ
Floortime’ın iki temel hedefi vardır. İlk hedefi çocuğun doğal ilgilerini takip etmek ve çocuğa yol göstermektir. Çocuğun ilgisini takip ederek onun duygusal ve duyusal açıdan nerede olduğunu görüp ilgilerini, isteklerini gözlemleyerek neleri eğlenceli bulduğunu onu neyin motive ettiğini keşfederiz. Buradan yola çıkarak oynadığı oyunları genişletip bir üst basamağa geçebilmesine yardımcı oluruz. İkinci hedefimiz ise çocuğun bizlerle iletişime geçebileceği, paylaşılan dünyanın içine çekmektir. Birçok nedenden dolayı çocuk kendi dünyasının içine girip bizlerle iletişimi reddediyor olabilir. Bu noktada yine çocuğun ilgisini takip edip hoşlandığı şeyleri anlayıp ona eşlik etmek ve ona saygı göstermek çok önemlidir. Bu yolla çocuk kendisini bize daha yakın hissedip iletişime geçecektir. Çocuk bir kez bizimle birlikte olmaktan hoşlanmaya başladığında, onun ilişki kurma, iletişime geçme gibi yetenekleri gerçekleştirmeye başlamasına yardımcı olabiliriz.
Özet olarak DIR Floortime çocuğu izleyip onu kendi dünyamıza çekmeyi ve bunu yaparken çocuğun bireysel farklılıklarını, fonksiyonel duygusal gelişimini, aile kalıplarını göz önünde bulundurarak çocuğun gelişim basamaklarını çıkmasına yardımcı olmaktır.
DIR FLOORTIME NEREDE YAPILIR?
DIR Floortime her yerde her zaman uygulanabilir. Günde sekiz ya da daha fazla ve en az yirmi dakika olmak üzere her yerde uygulanabilir. Uygulama sırasında farklı çocuklar da uygulamaya dahil edilip oyunlar genişletilebilir. Böylece çocuk iletişim becerilerini arkadaşlarıyla, kardeşleriyle oynayarak geliştirebilir. Yemek hazırlarken, temizlik yaparken, markette alışveriş yaparken, dışarıya çıkmaya hazırlanırken gerçek hayat aktivitelerini çalışmalara katmak önemlidir. Bu yolla günlük yaşamdan birçok şeyin neden, nasıl yapıldığını anlamasını sağlarız ve çocuğu günlük hayatın bir parçası haline getiririz.